
25 EYLÜL’DE HAKİM KARŞISINA ÇIKACAK
Öte yandan sanığın boğuşma esnasında kendisine müdahale eden başka bir polis memurunun silahını zorla ele geçirerek aldığı, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca sanık hakkında bu eyleminden dolayı “gece vakti nitelikli yağma” suçundan ayrıca suç duyurusunda bulunulacağı aktarılan kararda, kamu davası açılarak bu dosyanın da ana dava dosyasıyla birleştirilmesi istendi. Daire, dosyaların birleştirilmesi sağlandıktan sonra yargılama yapılıp karar verileceğine hükmederek, dosyayı yerel mahkemeye geri gönderdi. Sanığın, 25 Eylül’de tekrar hakim karşısına çıkması bekleniyor.

POLİS MEMURU ŞEYDA YILMAZ’I ŞEHİT ETMİŞTİ
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca, 22 Eylül 2024’te sanık Yunus Emre Geçti’nin Ümraniye’de motosiklet hırsızlığı suçundan yakalandıktan sonra çıkan arbedede polis memuru Şeyda Yılmaz’ı şehit edip bir polisi de yaralaması üzerine soruşturma başlatılmıştı. Soruşturma sonucu hazırlanan iddianamede, şehit Şeyda Yılmaz’ın eşi Semih Yılmaz ile olay sırasında şüphelinin silahından çıkan kurşunla yaralanan polis memuru K.H.S. “müşteki”, şüphelinin annesi Pınar Geçti ise “mağdur” olarak yer almıştı. İddianamede, şüphelinin 22 Eylül’de motosiklet hırsızlığı suçundan yakalanarak Dudullu Şehit İsmail Akkoyun Polis Merkezi’ne götürüldüğü, teşhis işlemleri yapıldıktan sonra istirahat amacıyla bahçeye çıktığı, bu sırada annesiyle görüştüğü ve fırsattan istifade ederek merkezin tel kaplı duvarından atlayıp firar ettiği anlatılmıştı.
Bunun üzerine polis memurları K.H.S. ile Şeyda Yılmaz’ın şüpheliyi yakalamak için çalışma başlattıkları kaydedilen iddianamede, şüphelinin Petrol Yolu Caddesi’ndeki tekel bayisine doğru yürüdüğü esnada polisler tarafından görüldüğü, polislerin şüpheliyi kovalayarak etkisiz hale getirmeye çalıştıkları, şüphelinin mukavemet gösterdiği sırada çıkan arbedede polis memuru K.H.S’nin bacağına ve beline sarılıp beylik tabancasını aldığı aktarılmıştı.
17 KOVANDAN 15’İ…
Şüphelinin hızla tabancaya mermi doldurup kendisini yakalamaya çalışan K.H.S’ye yakın mesafeden ateş ettiği, arbede sırasında yere düşen şüphelinin polisi hedef alarak eylemine devam ettiğine dikkati çekilen iddianamede, bu sırada polis memuru Yılmaz’ın tekel bayi önündeki fıçıyı kendini korumak için siper aldığı ve şüpheliyi etkisiz hale getirmek için silahını çektiği vurgulanmıştı. İddianamede, şüphelinin düştüğü yerden ayağa kalkana kadar, Yılmaz’ın siper aldığı fıçıyı hedef alıp şarjördeki kurşunlar bitene kadar yaklaşık 9-10 kez ateş ettiği, yaralanan polisler ile şüphelinin olay yerindeki annesi Pınar Geçti’nin hastaneye kaldırıldıkları anlatılan iddianamede, Yılmaz’ın tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit olduğu anlatılmıştı. İddianamede, olay yerindeki 17 kovandan 15’inin şüphelinin çaldığı silaha, diğer 2’sinin şehit polis Yılmaz’a ait olduğu, şehide isabet eden kurşunun başına öldürücü nitelikte olduğu kaydedilmişti. İddianamede, tutuklu şüpheli Yunus Emre Geçti’nin “kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle ve yakalanmamak amacıyla kadına karşı kasten öldürme”, “kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle ve yakalanmamak amacıyla kadına karşı kasten öldürmeye teşebbüs”, “kadına veya üstsoya karşı kasten öldürmeye teşebbüs”, “görevi yaptırmamak için direnme”, “ruhsatsız silahlarla mermileri satın alma, taşıma veya bulundurma” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 28 yıl 1 aydan 50 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılması istenmişti. Şüphelinin geçmişi, sosyal ilişkileri, dosyaya yansıyan olumsuz kişilik özellikleri de dikkate alınarak, hakkında takdiri indirim uygulanmaması talep edilmişti.