
YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, söz konusu haberlerin tamamen asılsız ve spekülatif olduğunu belirterek, “Bu tür yalan haberlerle yükseköğretim sistemimizi ve bilim insanlarımızı itibarsızlaştırmaya çalışanlara asla müsaade etmeyeceğiz. Gençlerimizin yarınlarına karşı yapılacak en büyük kötülük, üniversitelerimize olan güveni sarsmaya çalışmaktır” dedi.
Özvar, daha önce İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin (DMM) yaptığı açıklamayı hatırlatarak, “Soruşturma kapsamında adı geçen şüphelilerin hiçbirinin Türkiye’deki üniversitelerde akademisyen olarak görev yapmadığı resmi olarak açıklanmıştır” diye konuştu.
YÖK’ten yapılan yazılı açıklamada ise şu ifadelere yer verildi:
“Bazı basın yayın organları ile sosyal medya platformlarında yükseköğretim kurumlarımızı ve bilim insanlarımızı değersizleştirmeye yönelik ‘sahte diplomaya sahip 400 akademisyen olduğu’ şeklindeki iddialar tamamen temelsiz ve asılsızdır. Bu tür paylaşımları yayan kişi ve kurumlar hakkında bugün Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmuştur. Bundan sonraki süreçte de benzer paylaşımlar hakkında yasal işlem başlatılacaktır.”
DMM: DEZENFORMASYON AMAÇLI YAYIN
İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM) de geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamayla iddiaları yalanlamıştı. DMM’nin açıklamasında, “400 akademisyenin usulsüz şekilde atandığı” yönündeki iddiaların, kamuoyunu yanıltmaya yönelik açık bir dezenformasyon olduğu vurgulanmıştı.
Açıklamada, soruşturma kapsamında şüpheli sıfatıyla işlem yapılan 220 kişi arasında hiçbir akademisyenin bulunmadığı ve Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda görevli herhangi bir öğretmenin de yer almadığı bilgisi paylaşılmıştı. Sadece bir sürücü kursu eğitmeni ile bir beden eğitimi hocasının adı geçtiği, ancak bu kişilerin öğretmen statüsünde olmadığı belirtilmişti.
Ayrıca, 57 sahte üniversite diploması, 4 sahte lise diploması ve 108 sahte sürücü belgesi düzenlendiği; bu belgelerin büyük çoğunluğunun herhangi bir meslek ifasında kullanılmadığı tespit edilmişti.
İddiaların, dosya şüphelilerinden birinin soyut beyanına dayandığı ve somut hiçbir bilgi, belge ya da tespitin bulunmadığı da açıklamada yer almıştı.


















