‘Sosyal medyaya denetim gelmeli’ – Son Dakika Magazin Haberleri

spot_img


SERKAN ÇAĞRI
Ece ile biz Klarnet Festivali’de bir araya geldik. O festival için ürettiğimiz çalışmanın solistlerinden biriydi Ece. İsmini duymuştum. İtalya’dan geldi opera sanatçısı falan dediler. Kendinden büyük sesler çıkaran biriyle karşılaştım. Yerli ve yabancı birçok isimle bir araya geldim. Onda eşine az rastlanan farklı bir tılsım var. Bu birlikteliği TV programına taşıdık. Operadan halk müziğine türküden sanat müziğine her türde aynı performansı gösteren az sayıda sanatçı var. Ece onlardan biri. Opera, caz, Türk müziği ve popüler müzik çeşitlerini hem teknik hem duygusal açıdan harmanlaması çok dikkatimi çekti. Aynı zamanda sahnede duruşuyla, kalbiyle, samimiyetiyle kusursuz bir sanatçı.
Yurtdışından süper starlar geliyor gök- lere çıkarıyoruz. Bizim de öyle starlarımız var. Sade- ce güçlü bir reklama ve desteğe ihtiyacımız var. Müzik iyi bir pazarlama aracı. Bugün ülkede müziği bilenlerin yönettiğine inanmıyorum. Sosyal medyasından faydalanalım, kitlesine uygun şarkılar yapalım diye hareket ediliyor. O yüzden ciddi müzik yapılmıyor. Gençler, içinde uyuşturucu kokan şarkılar dinliyorlar. Bundan ciddi olarak etkileniyorlar. Ne yazık ki sanat alanında bir çöküşün içindeyiz. Yaşam tarzlarına dönüştü bu müzikler. Eskiden arabesk kötülenirdi, arabesk mis gibiymiş bunların yanında. Müzik sektörünün dönüşüme gitmesi gerekiyor. Bu çöküşü düzeltmek zorundayız.
Ben, berbat müzik dinlemelerine rağmen yine de gençlerden umutluyum. Çünkü çok zekiler, iyiyle kötüyü ayırt edecek özelliklere sahipler. Mesela oğlum Nefes 17 yaşında, nitelikli olanı niteliksizden ayırt edebiliyor. Ama ne yazık ki niteliksiz olanlar daha yaygın.
Yapay zekâ çok tehlikeli. Parmak izi gibi ses izimiz olması lazım. Yoksa sesimizi klonlayıp söylemediğimiz şeyler söylemiş gibi karşımıza çıkacak. Ondan sonra hep beraber uğraşacağız ben öyle bir şey söylemedim diye.
Sosyal medyaya bir denetim gelmeli bence. Bazı özgürlükçüler bana kızacak belki ama ben bir baba olarak konuşuyorum. Ticaret yapanları anlıyorum, onların hakkı tabi ki korunsun ama elini kolunu sallayan herkesin istediğini yazmasının önüne geçilmeli. Dezenformasyon içerikli yazılara bir dur diyebilsek keşke. Bir diyete girmemiz lazım. Herkes kendini kaybetmiş durumda. Doktorlar bas bas bağırıyor herkes kambur diye. Elinde telefona bakarak yürüyenler yüzünden trafik kazaları oluyor.

ECE ATA

HER DİLDE ŞARKI SÖYLEYEBİLİYORUM

Ben müzisyen bir ailede doğdum. Annem emekli TRT halk müziği sanatçısı. Babamla konservatuvarda tanışıp evlenmişler. Babam 90’ların sevilen Türkçe-Latin pop sanatçısı Salih Ata. Ankara Rüzgârı denince hatırlanır. Abim Devlet Opera ve Balesi’nde tenor. Bende de hepsinden var.

7 yaşındayken İstanbul Devlet Opera ve Balesinin çocuk korosuna başladım. Koro şefimiz Gökşen Koray’dı. Başarımda onun çok payı vardır. 12 yaşındayken uluslararası ses yarışmasına katıldım onun yönlendirmesiyle. Ödüller aldım. Singapur’da dünya ikinciliği, İtalya’da solo opera temsilleri yaptım. Puccini Konservatuarı’nda eğitim aldım. Çok büyük deneyim oldu benim için. Her dilde şarkı söyleyebiliyorum.

Babam kesinlikle sen popüler bir şey yapmalısın diyordu inancı vardı. Korona oldu, babamı kaybettik. O süreçte tanıştık Serkan beyle ve sonrası gelişti. Operada yol almak zor. Yüksek sanatlarda ilerlemek için sadece ona eğilmek ve çok sebat etmek lazım ama hayatın da bir gerçekleri var. Her şey maliyet sonuçta.

Serkan Çağrı’nın prodüktörlüğünde Alacalı diye bir şarkı yaptık. Çok da iyi gidiyor.

Eurovision’un Asya Şarkı Yarışması’na katıldım. Kırgızistan’da oldu. 28 ülke vardı. İki eleme yapıldı. İlk elemede uzun hava söyledim çok etkilendi herkes. Ben uzun hava söylerken ağlayan birini gördüm.



Source link

spot_img

benzer haberler

spot_img