Sosyal medyayı bilinçli kullanmak çok önemli

spot_img


EMİR BENDERLİOĞLU

Biz kızımızı sette büyüttük. Can Borcu dizisine dâhil oldum. Çok heyecanlıyım. ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’dan sonra ilk defa aynı ailedeyim. Çok misafirperver bir ekibe dâhil oldum. Çabuk kaynaştık.

Polis’i oynuyorum ama çok fazla anlatamam. İzleyiciyi şaşırtacak bir karakter. Sektörde aksiyon ve heyecan arandığı zaman beni çağırıyorlar zaten. Elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz.

Ben dizi devam ederken tiyatro yapamam. Çok zor bir şey. Oynadığım roller ne kadar anormalse benden ne kadar uzaksa o kadar keyifli oluyor. Dizilerde de anormal karakterler de az değil. O mücadeleyi seviyorum.

Standart bir hayatım var. Setten çıkınca ailemle kızımla vakit geçirmek için soluğu evde alıyorum. Ben evi seviyorum, evde olmayı o huzuru seviyorum. Annenin ve babanın oyuncu olduğu ailede çocuk yetiştirmenin incelikleri de olduğunu düşünüyorum. O yüzden ayrıca özen gösteriyoruz ama mükemmel bir annelik babalık yok tabi ki, elimizden geleni yapıyoruz bu konuda.

İNSANLAR BİRBİRİNDEN UZAKLAŞIYOR

Medyatik bir mesleğim olmasa sosyal medyayla işim olmaz. Sosyal medyayı bilinçli kullanma meselesi önemli. İnsanlar kendilerinden çok fazla uzaklaşamaya başladılar. 70 yaşında kafasını telefondan kaldırmayanlar gençleri suçluyorlar. Bu gençlik yaşlılık meselesi değil. Toplumu kapsayan bir konu. İnsanların artık hayatın kendilerine doğru bir yolculuk olduğunu anlamaları gerekiyor.

15 yıllık evliyim diyorum nasıl oluyor diyorlar. Ne bileyim ben. Bu işin formülü, hapı olsa keşke. Aynı bilince sahip olmak lazım. İşimiz kayıtla başlıyor kestikle bitiyor ama evliliğin iç dinamiklerinin hiçbir mesleğe yansıtılmaması gereken tarafları var.

Oyunculuğun içi fazla doldurulmaya çalışılıyor sanki. Ulvi bir şeymiş gibi yansıtılıyor. Eşler biz oyuncuyuz diyerek bazı şeyleri meşrulaştırabiliyorlar. Şöhretin büyüsüne kapılan insanlar şöhreti paye olarak görenler uzun vadede sıkıntıya düşüyorlar. Çünkü öyle değil. Şöhret oyunculuğun yan etkisidir demişti bir ustamız. Gerçekten öyle.


SEVİL AKI

SAĞLIĞIM EL VERDİĞİNCE SAHNEDE OLMAK İSTİYORUM

Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz dizisinde beraber çalıştık Emir’le. Ne zamandır görüşmüyorduk ama sanki hiç ayrılmamışız gibi. O dizide tüm ekiple kimyamız çok iyi tutmuştu. Yazanın yönetenin hepsinin kimyası tutmuştu. Ara sıra bir araya gelmeye çalışıyoruz. Bir grup geçtiğimiz günlerde Zara konserine gittik mesela. Aile gibi olmak kolay değil, 3-4 ayda olunmuyor. Sezonlar içinde birçok şeye tanık olduk.

Geçen sezonu sadece tiyatro yaparak geçirdim. ‘Mercaniye Çok Yaşa’ oyununda rol alıyorum. 50’si turne 80’den fazla oyun oynadık. Sağlığım el verdiğince sahnede olmak istiyorum. Dizi ile beraber götürmek çok zor ama ben tiyatrosuz yapamıyorum. Çok oyun oynuyorum, beni tazeliyor. Sahnede olmak canlı performans göstermek çok ayrı bir şey. Aynı zamanda hocalık da yapıyorum. Tam zamanlı işin içindeyim.

Kendini güncellemen lazım. Yaşıtlarımın kendilerini güncelleyemediklerini görüyorum. 20 yaşındaki bir oyuncu adayına ‘Bizim zamanımızda’ diye bir cümle kurmamalısın. Benim bu cümleleri kurmama sebebimdir tiyatro. Aktif olarak tiyatro sahnesinde genç meslektaşlarımla sahnede olmak beni çok yeniliyor.

Ben oyuncu adayı arkadaşlarıma bunun meslek olduğunu öğretiyorum artist olmayı ya da şöhret olmayı değil. İşin süslü tarafı çok cezbedici ama herkes beni tanısın derdi biraz hastalıklı ve tuzaklı şeyler.

Mercaniye Çok Yaşa adlı oyunda Fatih Koyunoğlu, Erdem Akakçe, Bülent Çolak ve Bihter Dinçel ile beraber oynuyoruz. Fatih bize bu işten para da kazanılabileceğini, il il gezdirerek gösterdi. Kurum oyuncusuyum o ayrı ama ben hayatımda ilk defa tiyatrodan para kazandığımı söyleyebilirim. Aynı yoğunlukta olmasa da yine bu sezon da devam edecek. Ben ayrıca Şehir Tiyatroları’nda yeni bir oyuna başlıyorum. Donald Marguiles’in yazdığı, Irmak Bahçeci’nin çevirdiği, Mehmet Ergen’in yönettiği Öylece Durur Zaman diye bir oyunum daha var. Orada da Mert Tanık, Murat Coşkuner, Pervin Bağdat ile beraber oynuyoruz.

Uzun zamandır turneye çıkmamıştım. Çok güzel geldi bana. Anadolu’daki seyircimize ulaşmak çok mutluluk verici. İzlediği bir diziden görmüşler bilet alıp oyuna geliyorlar. Çıkışta bekliyorlar fotoğraf çektirmek için. Bu kadar mı kucaklayıcı olur herkes. Yemeği geçtim, kuyumcuda adam altın hediye edecekti o derece. Hem çok iyi ağırlandık, hem de bütün sahnelerimiz doldu taştı. Tiyatro beni hiçbir zaman yormaz.


ANIL ŞALLIEL

AKM’DE İLK KONSERİMİZ ÇOK HEYECANLIYIZ

Amcam Rıfat Şallıel stüdyo müzisyenidir. Ailemde her zaman müzisyenliğin dışında stüdyo müzisyenliği de öne gelmiştir. O yüzden benim için stüdyo müzisyenliği çok önemliydi. Sekröde çok fazla arkadaşıma eşlik ettim. Solist enstrümanist olarak yoluma devam ediyorum. Ama popüler kültüre ve prodüktör kimliğimle bir şey yapmam gerekiyordu. O yüzden Anıl Şallıel ve Arkadaşları konseptiyle Sakiler’den Melis Fis’e kadar 15 şarkıcı arkadaşımla beraber bir şey yaptık. Bizim gibi müzisyenlerin müziğe katkısını görmüş oluyorlar konserlerimizde.

Sahnede çok eğleniyoruz. İstanbul’un en şık mekânlarında şampiyonlar ligi kadroyla konserler veriyoruz.

Babam çok önemli saksasfonist Mümin Şallıel, çok senelerce İtalya’da bulunmuş. Biz ondan saksafon dersleri aldık. Saksafon zor bir enstrümandır. Babamın çok büyük emeği vardır. 8 yaşında başladım.

Bir gün Mardin’deyim bir gün Berlin’deyim. Bir gün Antalya’da bir gün Melbourne’deyim. Yılın yarısı turnelerde şehir dışında geçiyor. Nerede uyandığımı unuttuğum anlar oluyordu. Turneye çıkıyorduk 20 gün gelmiyorduk eskiden.

Anıl Şallıel ve Arkadaşları konseptiyle 12 Ekim’de ilk kez AKM’de sahne alacağız. Onun heyecanını yaşıyoruz. Aydilge, Mehmet Erdem ve Sufle Band eşlik edecek bana. Dünyanın pek çok yerinde sahneye çıktım ama AKM’de sahneye çıkacak olmak heyecanlandırıyor.


DENİZ TAŞAR

BAZI ŞARKILAR DİJİTAL ORTAMDA PATLASIN DİYE YAPILIYOR

2016’dan beri üretmeye çalışıyorum. Anıl’la ortak projelerim var. Caz kulüplerinde çala çala buralara geldik. 10 şarkılık bir albüm yaptım. Bir hikâyeyi baştan sona dinleyip sanatçının iç dünyasını keşfetmek çok kıymetli bence. Ben albümleri öyle dinlerim.

Geçmiş yıllarda 10 dakikalık bir şarkı yaptım. Bazı şarkılar sosyal medyada patlasın diye yapılıyor. Bu da başka bir strateji. Bir anda bir yere gelmek için böyle yapıyorlar ama ben işin daha sanat ve kendini ifade etme kısmındayım. Seçimlerimi ona göre yapıyorum.

Denizi ve suyu metafor olarak kullanmayı çok seviyorum. Albümlerimde bu tema var.

Tasarım okudum ama liseden beri okulda şarkı söylüyorum sahne alıyorum. Akademik başarıların yanı sıra sosyallik de önemliydi bizim okulda. Sanat ve müzik dersleriyle çok meşgul oldum. Utangaçlığımı okulda bu uğraşlarımla kırdım. Yıldız Teknik’te caz bölümü vardı, orada başladı yolculuğum. Tasarım üzerine yüksek lisans yapıyorum. Ellerimle de ürettiğim bir sürece girmek istiyorum. Malzemelerim arttıkça kendimi daha iyi ifade edebiliyorum.



Source link

spot_img

benzer haberler

spot_img