Kapadokya… Adını duyduğunuzda aklınıza hemen büyülü peri bacaları, yer altı şehirleri ve benzersiz kaya oluşumları gelir. Ancak bu eşsiz coğrafya, sadece görsel bir şölen sunmakla kalmaz, aynı zamanda damağınızı şenlendirecek enfes tatlarla da hafızalara kazınır. Kapadokya’nın mistik atmosferinde gezinirken, elbette yöresel sofralara oturmadan olmaz. Burada yemekler, Anadolu’nun geleneksel tatlarıyla harmanlanmış, yüzyılların tecrübesini taşıyor. Özellikle testi kebabı, bölgenin simgesi haline gelmiş bir lezzet. Avanos’un çömlek ustalarının elinden çıkan testi içinde, et ve sebzeler ağır ağır pişerken ortaya çıkan aroma, sofranızda adeta bir şölene dönüşüyor. Masanıza gelen testi, ustaca kırılarak servis edilir ve her lokmada Kapadokya’nın ruhunu hissedersiniz.
SICAK BİR DOKUNUŞ
Kapadokya mutfağının bir diğer sürprizi ise Nevşehir mantısı. Kayseri mantısından farklı olarak fırında pişirilip, rulo şeklinde hazırlanır; böylece her dilim, kıymalı lezzet dolu bir hikâye anlatır. Yanında kabak çekirdeği serpiştirilmiş erişte ise hem lezzetli hem de yöresel bir tamamlayıcı.
TARİHİN İÇİNDE, SOFRANIN BAŞINDA
Kapadokya’da sadece doğal güzelliklere değil, tarih boyunca şekillenmiş mutfağa da dokunursunuz. Bağbozumunda hazırlanan köftür, nohutlu yahni ve ayva dolması gibi yemekler, hem Osmanlı hem Anadolu kültürünü sofranıza taşır. Tatlı ve tuzlunun, et ve meyvenin ustaca birleştiği bu mutfak, ziyaretinizi tamamlayan en güzel ayrıntı.
KAYMAK MI GOFRET Mİ?
Yemek sonrası tatlıyı atlamak mümkün değil. Burada başka hiçbir yerde bulamayacağınız bir tatlıyı mutlaka deneyin; kaymak! Ama bu kaymak başka kaymak. Adeta bir sütten bir gofret! Klasik ekmeğe sürülen kaymaklar gibi yumuşak değil bıçakla kesilecek, elle kırılacak kadar katı. Sütün kaynatılması, dinlendirilmesi, kaymağın kurutulması derken yapımı en az 5 gün kadar süren bir emek istiyor. Buzdolabında 10-15 gün dayanabiliyor. Sadece Nevşehir’in Kaymaklı kasabasında üretiliyor. Zaten kuru kaymak köyün tescilli lezzetlerinden. Yani kuru kaymağı tatmak için biraz yol yapmanız gerekiyor. İster reçele daldırın ister ballayıp yiyin.
VAZGEÇİLMEZ BAYRAM YEMEĞİ YAHNİ
Orijinalinde çömlekte veya tandırda köz ateşine gömülerek pişiriliyor. Nohutlar bir gece önceden suda bekletiliyor. Ertesi gün soğan ve koyun eti yağda kavrulup su ve salça ilave edilip nohutlarla birleştirilerek ağır ağır pişmek üzere sonra tandırdaki köz ateşi içine gömülüyor.
ANADOLU JELİBONU
Nevşehir’de bağbozumu demek, Avanos bağlarından üzümlerin toplanması demek değil. Aynı zamanda ekim ayı, toplanan üzümlerden pekmez, pestil ve halk arasında en sevilen tatlardan köftür yapımı ayı da demek. Köftür için Anadolu jelibonu deniliyor. Aslında bir nevi üzüm lokumu. Temelde üzüm suyu (şıra), un ve nişasta olmak üzere sadece üç bileşenden oluşuyor. Üstelik içinde sıfır ilave şeker var. Yani hem sağlıklı hem de düşük kalorili bir tatlı kaçamağı. Genellikle tüm çarşı pazarlarda bulunuyor. Bu eşsiz tadı mutlaka denemelisiniz.
KAYISI YAHNİSİ
Anadolu’nun meyve ve eti birleştiren yemeklerinden biri kayısı yahnisi. Nevşehir mutfağını ait olan bu tarifte ana malzemeler kuru kayısı ve kuzu eti fakat kuru kayısı yoksa yerine sarı kuru erik de ekleniyor. Eğer kayısı veya erik çok tatlı değilse, pişirilirken içine biraz pekmez de konuyor
AYVADAN DOLMA OLUR MU?
Yine Osmanlı mutfağında popüler olan meyve ve etin kombinasyonundan oluşan bir yemek ayva dolması. Nevşehir usulüne göre, ayvaların içleri baharatlı kıyma ile pirinçsiz bir şekilde doldurulup pişiriliyor.
