Tarihle doğanın kesişme noktası Trabzon

spot_img


Türkiye’nin dört bir yanında gerçekleşen Kültür Yolu Festivali, yoluna Trabzonla devam ediyor. Karadeniz’in doğasıyla tarihini bir araya getiren şehir, festivalin kültürel etkinlikleriyle birlikte ziyaretçilere dopdolu bir deneyim vadediyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen festivalin Trabzon ayağı 5–13 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştiriliyor. Yenimahalle Fuar ve Hürriyet Parkı’nda kurulan etkinlik alanı, konserlerden tiyatro gösterimlerine, çocuk atölyelerinden dijital sergilere kadar geniş bir program sunuyor. Her akşam saat 20’den itibaren sahne alan müzik ve sahne sanatları toplulukları, kente yaz akşamlarının kültürel ruhunu taşıyor. Geride bıraktığımız ilk 5 ayda 115 bin 350 turisti ağırlayan Trabzon, yalnızca festival dönemiyle sınırlı kalmayacak bir keşif alanı sunuyor. Gelin öne çıkanlarına yakından bakalım.

SANAT TARİH İÇİÇE

Şehir merkezindeki Trabzon Ayasofya Camii, 13. yüzyılda Bizans döneminde kilise olarak inşa edilmiş, sonraki yüzyıllarda camiye dönüştürülmüş etkileyici bir yapı. Dış cephedeki taş işçiliği ve iç mekânda yer alan freskler, dönemin sanat anlayışını yansıtıyor. Hem sanat tarihi meraklıları hem de mimariye ilgi duyanlar için önemli bir durak. Bir başka önemli durak olan Trabzon Kalesi. Trabzon’un tarihî merkezinde yer alan kale surları ve Ortahisar Mahallesi, şehrin geçmişine dair önemli ipuçları barındırıyor. Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinden izler taşıyan surlar arasında yürürken dar sokaklar, taş evler ve eski camiler ziyaretçileri karşılıyor. Kaleye çıkarak hem tarihî dokuyu yakından görmek hem de Karadeniz’i kuşbakışı izlemek mümkün. Atatürk Köşkü ise 20. yüzyılın başından kalma mimarisiyle Trabzon’un modernleşme sürecine dair izler taşıyor. Müze olarak gezilebilen köşk Trabzon’un en çok ziyaret edilen müzelerinden biri. Mustafa Kemal Atatürk’ün 1930’lu yıllardaki Trabzon ziyaretlerinde kaldığı yer olarak tarihi bir anlam taşıyan köşk, zarif mimarisi, çam ağaçlarıyla çevrili bahçesi ve dönem eşyalarıyla donatılmış iç mekânıyla, kısa ama etkileyici bir zaman yolculuğu sunuyor.

SÜMELA VE UZUNGÖL: DOĞA İLE İNANÇ ARASINDA

Trabzon deyince şehrin sembolü haline gelmiş Sümela’yı ziyaret etmemek olmaz. Trabzon’un doğa ile iç içe geçmiş en ikonik yapılarından biri olan Sümela Manastırı, şehir merkezine yaklaşık bir saat uzaklıkta, Maçka İlçesi’ndeki Altındere Vadisi Milli Parkı içinde yer alıyor. 386 yılında kurulmuş bin 200 metre yükseklikte kayalıklara oyulmuş bu mistik yapı sadece Trabzon’un değil bölgenin en önemli ziyaretçi alan yerlerinden biri. Kayalık yamaca oyulmuş manastır, 4. yüzyıldan bu yana bölgenin hem dini hem kültürel simgelerinden biri olmayı sürdürüyor. Çaykara ilçesine bağlı Uzungöl ise heyelanla oluşmuş doğal bir göl çevresine kurulu bir belde. Son dönemde Arap turistlerin ilgi odağı olan ve plansız yapılaşmasıyla olumsuz eleştirilerin odağı olan Uzungöl, yine de sakin göl manzarası, ahşap yapıları, çevredeki orman yürüyüş yolları ve yöresel restoranlarıyla doğaseverlerin ilgisini çekiyor. Yaz aylarında serin havası, kışın ise beyaz örtüsüyle ziyaretçilerine farklı yüzlerini gösteren Uzungöl, Trabzon seyahatlerinin vazgeçilmez rotalarından biri. İki yamaç paraşütü tesisinin bulunduğu Uzungöl, özellikle adrenalin merkalılarının da cazibe merkezi haline gelmeyi başardı.

YÖRESEL TATLAR VE KÜLTÜREL BELLEK

Trabzon gezisi, kentin mutfağıyla tamamlanıyor. Akçaabat köftesi, hamsili pilav, kuymak ve karalahana çorbası, Vakfıkebir ekmeği, ziyaretçilerin mutlaka deneyimlemesi gereken yerel lezzetler arasında. Son olarak Trabzonspor’a değinmeden olmaz. Futbol kulübü ve fanatik taraftar grubuyla da renkli bir şehir Trabzon. Bordo Mavili taraftarların yaptığı şampiyonluk kutlaması tüm dünyada viral olmuştu. Zaman zaman öfkeli ve sinirli ama çoğunlukla neşeli ve samimi insanlarıyla Anadolu’nun misafirperverlik geleneğinin devam ettiği şehir, sporuyla, doğasıyla, tarihi, kültürü ve yöresel zengin mutfağıyla her zaman ziyaret edilmesi gereken yerler listesinin başında yer alıyor.

OKSİJEN KAYNAĞI YAYLALAR

Trabzon’un en büyük zenginliklerinden biri de yaylaları. Yeşilin her tonunun hâkim olduğu yükseklikteki bölgelerde yayla şenlikleri de düzenleniyor. Hıdırnebi Yaylası’nın sisli manzarası, Lapazan’ın yürüyüş rotaları ve Sultan Murat Yaylası’ndaki anma törenleriyle Trabzon yaylaları, kent kültürünün vazgeçilmez bir parçası.



Source link

spot_img

benzer haberler

spot_img