Örgütün elebaşı Öcalan’ın 27 Şubat 2025’teki “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısından” bu yana, süreçte kritik dönüm noktaları geçilirken yerler toplumun sinir uçlarına basan beyan ve gösteriler de yaşandı.
İmralı’nın 8 ay önceki, “Devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir” mesajından sonra, PKK, 5-7 Mayıs 2025 tarihlerinde 12. Kongresi’ni gerçekleştirdi. 12 Mayıs’ta yapılan açıklamada,
“PKK’nın örgütsel yapısının feshedilmesi, silahlı mücadele yönteminin ve PKK adıyla yürütülen çalışmaların sonlandırılması” vurgusu dikkati çekti.
Örgüt, 11 Temmuz 2025’te ise Öcalan’ın çağrısı üzerine Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’ne bağlı Süleymaniye kenti kırsalında “silah bırakma seremonisi” düzenledi.
Süreç kapsamında, PKK’nın silahsızlandırılması ve ardından atılacak yasal adımları önermek üzere TBMM’de temsil edilen siyasi partilerin (İP hariç) üye verdiği Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu 5 Ağustos 2025 tarihi itibariyle çalışmalarına başladı.
İNİŞLİ ÇIKIŞLI DÖNEMLER
PKK’nın silah bırakma kararı, bilhassa İsrail’in, Suriye’deki operasyonları ve bu ülkenin kuzey doğusundaki SDG gruplarını tahrik etmesi üzerine hız kesti. Oysa Terörsüz Türkiye-Terörsüz Bölge projesinin sağlıklı işlemesi örgütün silahtan arındırılmasına endeksli idi. Bu arada SDG’nin, Suriye Hükümeti ile imzaladığı 10 Mart Mutabakatına uymaması, siyonist planların uzantısı gibi hareket etmesi de bardağı taşırdı. Türkiye, “özerklik” iddiası ile şekillendirilmek istenen gelişmelere karşı “askeri operasyon” seçeneğini dışlamadığını ilan etmekle kalmadı, bu tür bir yapılanmayı “terör devletçiği” olarak nitelendirdi!
Aynı dönemde, DEM sözcülerinin kimi beyanları da sürecin doğal ikliminin bozulmasına yol açtı, Sırrı Sakık’ın başlattığı “alçak polemiği”, “cumhuriyetin kuruluş dönemine uzanan problemli ifadeler,” DEM’li Gülistan Koçyiğit’in şehitlere “genç cesetler” yakıştırmasında bulunması, DEM Parti Grup toplantısının Öcalan propagandasına dönüştürülmesi ve nihayet “umut hakkı” adı altında Diyarbakır’da düzenlenen mitingde, kahraman Türk polisi için “düşman” ifadesi kullanılması, tansiyonu iyice yükseltti.
28 EKİM GÖRÜŞMESİ
Son dönemdeki rahatsız edici gelişmeler karşısında gerek Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan gerekse MHP lideri Devlet Bahçeli net ve sert açıklamalarla DEM Parti’yi sorumlu davranmaya davet etti. Bahçeli, özellikle “maksimalist taleplerden kaçınılmalı” mesajı ile dikkati çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, DEM Parti İmralı Heyeti’ne, 28 Ekim Salı gününe randevu verirken, Kandil’den önemli bir açıklama yapılacağı kamuoyuna duyuruldu.

TERÖR ÖRGÜTÜNÜN TÜM UNSURLARI SINIR DIŞINA ÇIKIYOR
PKK’nın, bugün itibariyle silahlı tüm unsurlarını Türkiye dışına çıkarması bekleniyor. Ancak Ankara, Türkiye içindeki ve Kuzey Irak’taki mağara ve silah depolarının yerlerinin gösterilmesini, boşatılan sığınak ve barınakların koordinatlarının verilmesini ve Diyarbakır Annelerinin evlatlarına kavuşmasını da bu kapsamdaki adımlar içinde görmek istiyor.

















