Terörsüz Türkiye’nin kazananı 86 milyon olacak

spot_img


Başkan Recep Tayyip Erdoğan, kabine toplantısı sonrasında gündemdeki konulara dair açıklamalarda bulundu.

2002’den itibaren en büyük atılımın yaşandığı sektörlerin başında turizm geliyor. Turizm gelirlerinde geçen seneye kıyasla iyi bir yerdeyiz. Turizm gelirlerimiz 61.1 milyar dolara yükseldi. Terörsüz Türkiye süreci ile bölge turizmi de şaha kalkacak. Terörsüz Türkiye menziline varıldığında Doğu ve Güneydoğu farklı bir ivme yakalayacak. İstanbul kadar Diyarbakır kazanacak, Van kazanacak, Bitlis kazanacak. Kazanan 86 milyonun her bir mensubu olacak. Biz bu coğrafyanın bin yıllık sakinleri ve sahibiyiz. Son 40 yılda çok büyük acılar yaşadık, bedeller ödedik. Ne ülkemizde ne de komşularımızın topraklarında terörün hiçbir çeşidini görmek istemiyoruz.

Kaynaklarımızı ekonomik kalkınmaya hasrederek istikbalin mutlu ve müreffeh günlerini birlikte inşa edeceğiz. İktidar, ittifak ve millet olarak bunu mutlaka gerçekleştireceğiz. İttifak ortağımız ve milletimizle beraber Cumhuriyetimizin ikinci asrını Türkiye Yüzyılı yapana kadar durmadan, dinlenmeden çalışmaya devam edeceğiz. Ayrılığa düşmeden, birbirimize güvenerek, müştereklerimizi büyüterek, birbirimize empatiyle yaklaşarak parlak yarınlara beraberce yürüyeceğiz. Kardeşliğini güçlendirmiş bir Türkiye’nin önünde kimse duramayacak. Terörle, şiddetle, silahla ve ayrılıkçı gündemlerle hiçbir yere ulaşılamaz, bundan hiç kimseye hayır gelmez.

YÜZYILIN PROJESİ

Yüzyılın konut projesini başlattık. 81 ilde 500 bin konut yapacağız. Başvurular 10 Kasım’da, ilk teslimat Mart 2027’de olacak. Şehirlerimizi mahalle konaklarıyla süsleyeceğiz.

TÜRK MİLLETİNE HİZMET SEVDAMIZ İLK GÜNKÜ GİBİ

İktidardaki 23’üncü yılımızı şanla şerefle geride bıraktık. Türk siyasi tarihine Anadolu İhtilali olarak geçen 3 Kasım 2002 seçimlerinin 23’üncü senei devriyesini idrak ediyoruz. Çok partili demokrasi tarihimizde yeni bir rekora daha imza atmanın haklı kıvancını yaşıyoruz. Bundan 23 yıl önce milletimizin teveccühüne nasıl mazhar olduysak bugün de aynı gururu, heyecanı yaşıyoruz. Cumhuriyet tarihimizin açık ara en başarılı kadrosu biziz. Türk milletine hizmet sevdamız ilk günkü gibi sürüyor. Aşkla, şevkle milletimize hizmet üretmeye ve Türkiye’yi büyütmeye devam edeceğiz.

KAAN ZİRVEYİ ZORLAYACAK

Cumhuriyet tarihinin en başarılı projelerine imza atıyoruz. Hedefimiz 6 yıl içinde 250 Altay tankını silahlı kuvvetlerin emrine vermektir. Kaan’ı da belirlediğimiz tarihte hava kuvvetlerimizin envanterine katacağız. Eurofighter’da da imzaları attık. Yerli ve milli savunma projelerimizi süratle devreye alırken, Avrupalı müttefiklerimizle kazan kazan temelinde savunma işbirliğimizi güçlendireceğiz. HÜRJET nasıl kendi alanında liderliğe oynuyorsa tüm süreçler tamamlandığında KAAN da aynı şekilde kendi kategorisinde zirveyi zorlayacaktır.

İSLAM ÜLKELERİ SALDIRILARA KARŞI SAĞLAM BİR BİNA GİBİ DURMALI

İslam dünyası olarak vicdan ve dirayetimizin, basiret ve metanetimizin sınandığı çok zorlu bir dönemi tecrübe ediyoruz. Bu dönemde birbirimize daha fazla kenetlenmemiz, hepimizi ilgilendiren sorunların üzerine kararlılıkla ve sağduyuyla gitmemiz gerekiyor. İnsanlığa rehber, âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimiz’in bir hadis-i şerifinde şöyle buyurulduğu malumdur: “Müslümanların birbirleriyle ilişkisi birbirine kenetlenmiş bina gibidir.” Evet, aramızdaki münasebetleri öyle bir seviyeye ulaştıralım ki bu bina hep sağlam kalsın; sarsıntılardan, saldırılardan, kundaklamalardan hiçbir surette etkilenmesin.

FİLİSTİN DEVLETİ İÇİN MÜCADELEYİ SÜRDÜRECEĞİZ

Gazze iki yıl boyunca son asrın en vahşi, en barbar soykırımlarından birine sahne oldu. Dev bir enkaz yığınına dönüşen Gazze’de hâlâ ulaşılamayan şehit cenazeleri var. On milyarlarca doları bulan büyük bir yıkım söz konusu. Enkazlar kaldırılsa bile, annebabaları gözlerinin önünde öldürülen masumların yaşadığı travmanın izleri belki de hiçbir zaman silinmeyecek. Uluslararası kuruluşların kayıtsızlığının Gazzelilerin kalbinde açtığı yaralar belki hiçbir zaman tam manasıyla iyileşmeyecek. Bu gaddarlık ve soykırım unutulmayacak.

Türkiye, İsrail saldırılarının başladığı ilk günden itibaren bu soykırıma en güçlü tepkiyi veren ülkelerden birisi olmuştur. 102 bin tonu aşan insani yardımlarımız, uluslararası platformlardaki girişimlerimiz ve hukuk zemininde attığımız adımlarla zalimlerin karşısına dikildik. Kalıcı ateşkesin temini ve adil bir barışın sağlanması yolunda büyük çaba sarf ettik. Ancak İsrail’in bu konudaki sicilinin çok kötü olduğunu hepimiz biliyoruz. Çeşitli bahanelerin ardına sığınarak, gizlenerek; ateşkes anlaşmasından bu yana Batı Şeria’da 200’ün üzerinde masumu katleden, sivilleri hedef alan işgal ve saldırılarına devam eden bir yönetimle karşı karşıyayız. Şurası bir gerçek ki yalnızca sivilleri değil, barışa giden yolu da hedef alan bu saldırılar; İsrail- Filistin meselesine adil ve kalıcı bir çözüm bulma arayışının önüne asla geçemeyecektir. Gazze halkına daha fazla insani yardım ulaştırmamız ve akabinde yeniden imar çalışmalarına başlamamız gerekiyor. İsrail hükümeti bunu da engellemek için elinden geleni yapıyor. Arap Ligi ile İslam İşbirliği Teşkilatı tarafından hazırlanan yeniden imar planının bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bilhassa teşkilatın ve İSEDAK’ın Gazze’nin yeniden ayağa kaldırılmasında öncü bir rol oynaması elzemdir. Ne Batı Şeria’nın ilhakına, ne Kudüs’ün statüsünün değiştirilmesine ne de ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’nın kutsiyetine zarar verme teşebbüslerine müsaade edemeyiz. 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğe sahip bir Filistin Devleti kurulana kadar mücadeleyi hep birlikte sürdüreceğiz.

SURİYE’YE ÖZEL DESTEK PROGRAMI BAŞLATIYORUZ

14 yıl boyunca Suriye’yi kan gölüne çeviren zulüm, 8 Aralık devrimiyle birlikte nihayet sona erdi ve ülke yeniden toparlanma sürecine girdi. Sonunda zafere ulaşan Suriyeli mazlumlar oldu. Ülkenin siyasi birliği ve toprak bütünlüğünün korunması ve kalıcı refaha kavuşma noktasında teşkilatımızın ve İslam dünyasının desteği çok ama çok önemlidir. Suriye’de ekonomik kalkınmanın önünde ciddi engel oluşturan yaptırımlar, bizim de gayretlerimizle hamdolsun peyderpey kalkıyor. Gelinen aşamada artık özel sektörün de yatırımlarını Suriye sahasına yönlendirmesini teşvik ediyoruz. Komşumuz Suriye’nin yeniden ayağa kalkması, bir an önce eski günlerine kavuşması temel önceliğimizdir. Bu doğrultuda, İSEDAK çatısı altında bugün Suriye’ye özel bir destek programını da başlatıyoruz. Beşeri ve kurumsal kapasitenin güçlendirilmesine katkı yapacak bu programla; eğitim, uzman değişimi, ihtiyaç analizi ve benzeri alanlarda Suriye’ye proje destekleri sunacağız.

SUDAN’DA KATLİAMA SESSİZ KALAMAYIZ

Sudan’da 29 aydır devam eden çatışma ortamına da dikkatinizi çekmek istiyorum. Son günlerde El-Faşir’de sivil halka yönelik katliamları, göğsünde kalp taşıyan hiç kimse kabul edemez. Buna sessiz kalamayız. Sudan’da akan kanın bir an önce durdurulmasında en büyük sorumluluk İslam âlemine düşüyor. Müslümanlar olarak başkalarından medet ummak yerine, sorunlarımızı kendimiz çözebilmeliyiz. Sudan’ın toprak bütünlüğünü, egemenliğini ve bağımsızlığını korumalıyız. Sudan’ın yanında olmamız; insani yardımlarımızı ve kalkınma desteklerimizi sürdürmemiz büyük önem arz ediyor. Teşkilata üye tüm ülkelerin elini taşın altına koyacağına tüm kalbimle inanıyorum.

REKABETÇİ EKONOMİLER İNŞA ETMELİYİZ

İslam İşbirliği Teşkilatı’nın geçmiş elli yılına baktığımızda, ülkelerimizin dünya ticaretinden hak ettikleri payı alamadığı su götürmez bir gerçektir. İslam İşbirliği Teşkilatı üyeleri arasında yüzde 25 olarak belirlediğimiz ticaret hedefinin bir hayli gerisindeyiz. Dünya doğalgaz rezervlerinin yüzde 60’ına, petrol kaynaklarının yüzde 65’ine ve küresel nüfusun yüzde 20’sine sahip olan İslam dünyası, uluslararası ticarette arzu ettiğimiz konuma henüz ulaşabilmiş değildir. Bu durumu değiştirecek adımlar atmamız mümkün. Aramızdaki ticaretin güçlendirilmesi hedefiyle 2022’de devreye aldığımız Tercihli Ticaret Sistemi’nin üye sayısının artırılması ve kapsamının genişletilmesine yönelik çabalar da aynı şekilde çok kıymetlidir. Tercihli Ticaret Sistemi’ne henüz taraf olmayan ülkeleri aramıza katılmaya; taraf ülkeleri ise ticaret alanındaki işbirliğimizi derinleştirmeye davet ediyorum. Tabii ihracatımızı çeşitlendirirken yüksek ve rekabetçi ekonomiler de inşa etmemiz şarttır. KOBİ’lerin finansmana erişimi için İslami finans ürünlerini yaygınlaştırmalı; ihracat kredileri ve sigorta sistemlerini İslami prensiplerle uyumlu hâle getirmeliyiz.

GAZZE ADIMLARI KONUŞULUYOR

41’inci İSEDAK toplantısında, İsrail’in başta Gazze olmak üzere Filistin’de gerçekleştirdiği soykırım ve büyük yıkımın ardından huzur ve refahın tesisine yönelik atılabilecek adımlar ele alınacak.



Source link

spot_img

benzer haberler

spot_img