Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin en lezzetli durağı: Gaziantep

spot_img


Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin 12. durağı Gaziantep… Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen bu büyük buluşma, Güneydoğu’nun incisi Antep’te hem etkinlikleriyle hem de şehre özgü lezzetleri, kültürü ve doğasıyla sanatseverleri ağırlıyor. Gaziantep’in adını duyduğunuz anda akla ilk gelen şey mutfağıdır desek, abartmış olmayız. UNESCO’nun Somut Olmayan Kültürel Miras listesinde yer alan Gaziantep mutfağı, 250’yi aşkın çeşidiyle damaklarda unutulmaz bir iz bırakıyor. Beyran çorbasıyla güne başlıyor, yuvalama, ali nazik, şiveydiz ya da nohut dürümüyle devam ediyorsunuz. Lahmacunu, içli köftesi, firik pilavı, patlıcan dolması derken sofralar renkleniyor. Finalde ise baklava, katmer ve menengiç kahvesi… Bu şehirden kilo almadan dönmek neredeyse imkânsız. Ama Gaziantep sadece yemek demek değil. Tarihi ve kültürüyle de kendine hayran bırakıyor.

BİR ÇİNGENE KIZI

İlk durak Zeugma Mozaik Müzesi… Milattan sonra 2. Yüzyıl’dan kalma mozaikleriyle dünyanın en büyük mozaik müzeleri arasında yer alan bu mekân büyülüyor. Elbette “Çingene Kızı” mozaiğinin etkileyici bakışlarıyla göz göze gelmeden Gaziantep turu tamamlanmış sayılmaz. Şehrin tam kalbinde, tüm ihtişamıyla yükselen Gaziantep Kalesi ise tarih meraklılarının gözdesi. Daracık sokaklarda dolaşmak isterseniz, Bakırcılar Çarşısı’na uğramalısınız. Ahşap kaplamalı dükkânlar, taş döşeli yollar, bakır ustalarının çekiç sesleri arasında sanki zamanda yolculuğa çıkıyorsunuz.


HAMAM VE MUTFAK MÜZELERİ ÖNE ÇIKIYOR

Şehirdeki bir diğer önemli adres ise Hamam Müzesi. 1577’de Lala Mustafa Paşa tarafından yaptırılan külliyenin hamam bölümü bugün restore edilerek ziyaretçilere açılmış. Burada Osmanlı hamam kültürünü birebir deneyimleme şansı buluyorsunuz. Yine Emine Göğüş Mutfak Müzesi de Gaziantep mutfağını daha yakından tanımak isteyenler için ideal. Kentin sembollerinden biri olan Gaziantep Saat Kulesi, direnişin ruhunu yansıtan Şahinbey Milli Mücadele Müzesi, doğa ile tarihin iç içe geçtiği Rumkale ve Karkamış Antik Kenti de rotanızda olmalı. Rumkale’nin sular üzerindeki heybetli duruşu ve Hıristiyanlık tarihindeki önemi büyüleyici. Karkamış ise kazılardan çıkan kabartmalarıyla binlerce yıllık bir yaşamı gözler önüne seriyor.

HAYVANAT BAHÇESİNE BİR GÜN AYIRIN

Doğa ve hayvanseverler içinse Gaziantep Hayvanat Bahçesi mutlaka görülmeli. Deveden su canlılarına, aslandan kuş çeşidine 325 tür ve 7 binin üzerinde canlıya ev sahipliği yapan bu alan, sadece Türkiye’nin değil Avrupa’nın da sayılı doğal yaşam merkezlerinden. Türkiye’nin ilk safari parkının yer aldığı bu alanda, Zooloji ve Doğa Müzesi’yle birlikte tren ve nostaljik fayton turları ziyaretçilere unutulmaz deneyim yaşatıyor.

YILIN HER GÜNÜ ZİYARETÇİ AKINI

Tüm bunların yanında şehri bugünkü kimliğine taşıyan isimlerden biri de Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin. Mütevazı kişiliği, gayreti ve misafirperverliğiyle halkın sevgisini kazanmış, şehre vizyon katmış bir isim. Onun emeğiyle Gaziantep’in çıtası her geçen gün biraz daha yükseliyor. Sonuç mu? Gaziantep, sadece festival zamanı değil, yılın her günü ziyaretçisini doyuran, besleyen ve büyüleyen bir şehir. İster damak tadı için gidin, ister tarihin izinde, ister kültürün peşinde… Gaziantep, herkese kendi hikâyesini yazdırıyor.



Source link

spot_img

benzer haberler

spot_img