
SUÇUNU KABUL EDİNCE GERÇEK GİZEM Y. BERAAT ETTİ
Duruşmada ifade veren tutuklu sanık da gerçek adının K.D. olduğunu, kimlik bilgilerini ise Gizem Y.’nin akrabası olan arkadaşından aldığını itiraf ederek, “Kaldığım yurttan kaçtıktan sonra, Gizem Y.’nin bir akrabası bana onun TC Kimlik Numarasını verdi. Ben de ‘Hırsızlık’ ve ‘Küçük yaşta çocuğa cinsel istismar’ suçlarından yakalanınca, kendimi Gizem Y. olarak tanıtıp, onun TC Kimlik Numarasını kullandım. Suçumu kabul ediyorum” diye konuştu.
Kimlik bilgilerini doğrulayan mahkeme hakimi, suçun işlendiği tarihteki kamera kayıtlarında da suçlunun K.D. olduğunu tespit edince, Gizem Y.’nin bu suçtan beraatine karar verdi. Suça sürüklenen çocuk K.D. hakkında, ‘Hırsızlık’ ve ‘Başkasının kimlik bilgilerini kullanmak’ suçlarından suç duyurusunda bulunulmasına, Marmara Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na tutuklu sanığın isminin Gizem Y. değil K.D. olduğunun bildirilmesine ve Gizem Y.’nin suç kaydının silinmesine hükmedildi.
‘MAHKEME SIRASINDA CEZAEVİNDE OLDUĞUMU ÖĞRENDİM’
Yaklaşık 1 yıldır karışmadığı suçlar karşısında kendisini aklamak için mücadele verdiğini söyleyen Gizem Y., “Benim kimlik bilgilerim ele geçirildi. 1 yıldır kimlik bilgilerimle işlem yapmaktalar. Bu olayı ilk olarak, geçen yıl ocak ayında öğrendim. O günden beri mahkemelerle uğraşmaktayım. Bu şahıs benim kimlik bilgilerimi karakollarda, hastanelerde, mahkemelerde kullanıyor. Şu an cezaevinde gösterilmekte. Evime mahkeme kağıdı geldi. Avukat tuttuk, mahkeme sırasında cezaevinde olduğumu öğrendim” dedi.
‘BENİM ADIMA ÇOCUK DOĞURMASINDAN KORKUYORUM’
Adına kayıtlı 4 dava dosyası olduğunu belirten Gizem Y., “Sürekli dosyalar gelmekte. O kişi kendisinin ben olduğunu iddia ediyor. Şu an benim adıma 4 tane dosya var. Gizem Y. adına, benim adıma bu kişi haberlere bile çıktı. Camide namaz kılan bir kadının cüzdanını çaldı bu şahıs. Yine benim adıma alındı ve cezaevine gönderildi. Bu durum yüzünden üniversiteyi bıraktım. Dışarı çıkmaya korkar oldum. Annemin yanına Bursa’ya döndüm. Kimlik bilgilerimi kullanan kişi reşit bile değil. Hamilelik şüphesi ile hastaneye gidip muayene olmuş. Benim adıma çocuk doğurmasından korkuyorum. Bu süreç beni çok yıprattı. Panikataklar geçirdim, derslerime katılamadım. Adliye ve karakoldan çıkamadım. Tekrar eğitim hayatıma devam edeceğim ama şu an tutuklu gözüküyorum” diye konuştu.
‘EĞİTİM HAYATINI YARIDA BIRAKMAK ZORUNDA KALDI’
Avukat Kemal Kapar ise Gizem Y. hakkında verilen beraat kararını, müvekkilinin tutuklu gözüktüğü diğer davalara emsal olarak gösterip, hukuk mücadelesine devam edeceklerini belirterek, şunları söyledi:
“Konuştuğumuz hakim, kalem, kolluk kuvvetleri, ilk kez böyle bir şeyle karşılaştıklarını söyledi. Dışarıda suç işlemeyi alışkanlık haline getirmiş kişi ya da kişiler, bir çete, Gizem’in TC bilgileri ile suç işliyorlar, yakalanıyorlar. Karakolda bu TC’yi vererek ifade veriyorlar. Yine bu TC ile cezaevine naklediliyorlar, cezaevinde yatıyorlar, cezaevinden mahkemeye götürülüp, mahkemede ifade veriyorlar. Mahkeme tutanaklarında Gizem gibi konuşuyorlar. Gizem şu an cezaevinde yatıyor gözüküyor. Hal böyle olurken Gizem bir üniversite öğrencisi, yaşanılan bu durumlardan dolayı eğitim hayatını yarıda bırakmak zorunda kaldı ve ailesinin yanına Bursa’ya dönmek zorunda kaldı. Dışarıda kafeye gitmeye, hastaneye gidip tedavi olmaya korkuyor. Diğer şahıs onun TC Kimlik Numarası ile karakollarda, mahkemelerde, hastanelerde tedavi görmeye devam ediyor. Mahkemelerin de çok çabuk olmaması, Gizem’in hayatını olumsuz etkilemeye devam ediyor. Her işlem sadece kimlik numarası ile yapılıyor ama tebligatlar MERNİS numarası ile müvekkile geliyor. Ama tutuklu bulunan şahıs bizim Gizem değil. Biz bu konuya bir dosya ile başladık ama arka arkaya dosyalar gelmeye başladı. Çoğu hırsızlık. Otobüste bir şeyler çalmış, camide bir şeyler çalmış, 4 dosya oldu. Bu 4 dosyadan 1 tanesi bitti, kesinleşti. Beraat kararı alındı. Diğer 3 dosya devam ediyor. Bizim isteğimiz bu dosyaların bir an önce bitmesi. Süreç uzadıkça Gizem’in hayatı zorlaşıyor. Bu olaya sebep olan memurlar hakkında da suç duyurusunda bulunuldu. Mahkeme kararında, memurlar da biraz daha dikkatli olmalılar diye düşünüyoruz.”


















