Trump, Zelenski’ye Beyaz Saray’da “tuzak” kurdu diyorlar.
Tuzak falan değil, uluslararası arenadaki işleyiş bu. Hep böyleydi, Trump kameraları çağırıp işi TV şovuna çevirdi, o kadar.
Ülkesinin yönetimini Okyanus ötesinin, Avrupa başkentlerindeki lobilerin, para babalarının kuklalarına teslim eden her devletin, halkın başına gelebilir.
Zira kemik seslerinin yükseldiği uluslararası mücadelenin şakası yok. Elini kolunu Batı’ya kaptırmayacaksın.
Ukraynalılar bu gerçeği büyük bedeller ödeyerek anladılar.
Zelenski’nin başına gelenlerin ardından Ukrayna diplomatik misyonlarının sosyal medya hesaplarından paylaşılan yukarıdaki fotoğraf da kısmen bir aydınlanma yaşadıklarının kanıtı.
Fotoğrafın altına da şu notu düşmüşler:
“Saygının ne olduğunu tam da bu tanımadığımız insanlar bilir. Böyle olması lazım ve böyle olacak.”
Geçen gece yabancı medya mecraları da dâhil olmak üzere herkes, Trump ve yardımcısının tavrı ile Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Zelenski’ye şemsiye tuttuğu bu kareyi kıyasladı.
200-300 yıllık devşirme vahşi Batı devleti karşısında, binlerce yıllık bir medeniyetin devamı olan Türkiye’nin misafirperverliğiyle, görgüsüyle övünecek değiliz.
Birleşik Krallık falan olsa neyse de kaba kovboylar dengimiz değil.
Ama bu fotoğraf ve o şemsiye, yıllardır Batı’nın manipülasyonlarına ve zorbalığına maruz kalan mazlum halklar için çok daha değerli bir mesaj taşıyor:
Komşusu açken tok yatmayan, sağına soluna sahip çıkan Türkiye’nin son yirmi yılda gerçekleştirdiği tam bağımsızlık modeli, yaşadığımız coğrafyadaki devletlerin ve halkların güvenliği için yegâne örnek.
***
PUTİN NET BİR ZAFER KAZANDI
Devam ediyormuş gibi konuşuyoruz ama 3 yıldır devam eden Rusya-Ukrayna savaşı bitti.
Elbette Putin sadece Ukrayna’yı yenmedi, arkasındaki AB-ABD ittifakını da püskürttü.
Haklı mıdır, haksız mıdır?
İlk taşı kim atmıştır?
Sabaha kadar tartışabiliriz.
Ama dünyanın gerçekliği ve netice bu kadar nettir.
Putin, Kırım’ı cebe indirdi, Ukrayna’dan toprak aldı, Karadeniz’deki hâkimiyetini güçlendirdi.
Hem içerideki desteğini artırdı hem de dışarıdaki prestijini.
Daha ne olsun?
ABD’nin girdiği savaşları düşünün. Hangisinde bu kadar açık bir zafer kazandılar?
***
MÜSLÜMAN MAHALLESİNDE BEYAZ EŞYA, ARABA SATTIĞINI UNUTAN CEO
Vestel CEO’su Ergün Güler, çalışanlarına ramazan tebriği gönderiyor.
Markanın bağlı olduğu Zorlu Holding’in CEO’su ise gerinerek şöyle karşılık veriyor:
“Ergün, bizim kurumsal olarak kutlanacak günler listemizde Ramazan ayı yer almıyor. Dini günlerden Şeker ve Kurban bayramları yer alıyor. Bunlar dışındaki dini günleri kurumsal olarak kutlamamız doğru değil. Bu grubun 70 yıllık tarihinde de Ramazan ayı kutlaması yer almadı. Şirket olarak dinden bağımsız bir duruşumuz var. Çok uluslu bir şirket olmaya çalışırken, her dinden ve milletten de çalışanlarımız olmasını bekliyoruz. Dolayısıyla bu gibi bir kutlamayı kurumsal olarak yapmamızı hiç doğru bulmuyorum. Buna benzer konuda seni daha önce de uyarmıştım. Lütfen bunun hiçbir şekilde tekrarı olmasın. Bu uyarımı da ciddiye almanı özellikle rica ediyorum.”
CEO’dan büyük patron var.
Zorlu Grubu’nun sahibi Ahmet Nazif Zorlu, Müslüman mahallesinde televizyon, buzdolabı, araba sattıklarını, onlar sayesinde karınlarını doyurduklarını unutan bu akılsız adamını illaki kovacaktır. Ama yetmez, bu faşizan zihniyete adamakıllı bir cevap vermesini de bekliyoruz.
Öyle korumaya alarak kızağa çekmeyi falan yemeyiz, gözümüz üzerinizde haberiniz olsun Ahmet Bey.
***
SAKİN OLUN ŞAMPİYONLAR
Öcalan’ın çağrısı üzerine dün PKK’dan ateşkes açıklaması geldi.
Temennimiz devletin kendilerine tanıdığı bu şansı heba etmemeleri.
Bu arada “Süreci sabote edeceğiz” diye ortaya çıkanlara yapılan her türlü eleştiriyi anlıyoruz. Ne var ki PKK’ya ve DEM’e güvenmediğini söyleyen insanların üzerine “Barış düşmanı” diye atlayan “kadrolulara” biraz sakin olmalarını tavsiye ederim.
Herkes sizinle aynı ezgiyi mırıldanmak, aynı pencereden bakmak zorunda mı?
Bu ciddi meseleyi kişisel PR malzemeniz olarak gördüğünüzü biliyoruz ama ahalinin karnı ajitasyona tok.
