
Gerçekten büyük bir çalışma yürütüldüğünü vurgulayan Memişoğlu, söz konusu hastanelerde çalışanların hepsinin çete üyesi olmadığını söyledi. Bakanlığın, illiyet bağı olup olmadığını çözmek için incelemede bulunduğunu dile getiren Memişoğlu, şunları kaydetti:
“16 Eylül 2024’te bebek ölümlerinin bunlarla alakalı olup olmadığı, çünkü bu bebekler zaten yoğun bakımda yattıkları için normal mi öldüler, yoksa ihmalden mi öldüler? Bu insanların esası aslında bebekleri öldürmek değil, bebekleri uzun süre yatırarak hem aileden hem de SGK’dan para almak maksadıyla olduğu düşünüldü ve öyle bir yaklaşım sergilendi. İlliyet bağını kurmak için bilimsel bir kurul oluşturuldu bizim tarafımızdan, 1 profesör ve 2 doçent arkadaşımız, bu bebeklerle konuşmaları eşleştiriyorlar.”
“TIBBİ MÜTALAA 16 EYLÜL 2024’TE SAVCILIĞA GÖNDERİLİYOR”
Memişoğlu “Bebek ölümlerinden şüphelilerin sorumlu olduğu kanaati belirtiliyor ve söz konusu tıbbi mütalaa Büyükçekmece Savcılığına gönderiliyor. 16 Eylül 2024’te savcılığa gönderiliyor. Yolsuzluk, usulsüzlük, nitelikli dolandırıcılık başlıkları ile devam eden soruşturma kapsamında bebek ölümleri ilk defa 16 Eylül 2024’te, biz teypleri, bilgileri aldıktan sonra dahil ediliyor. Bunu savcılığa iletiyoruz. O da iddianamesini hazırlıyor, tehdit olayı, bu aşamalarda o da oluyor, 30 Eylül’de sanırım tam tarihini bilemeyeceğim ama bizim müfettişlerimiz oturuyor, raporu yazıyor.” diye konuştu.
Müfettişlerin, 28 Eylül 2024’te mevzuata aykırı işlemlere ilişkin tespit edilen raporlamayı yaptığını ve hastanelerin kapatılma önerisini sunduklarını aktaran Memişoğlu, Sağlık Bakanlığının 28 Eylül itibarıyla çetenin bebeklerin ölümüyle ilgisi olduğu nedeniyle Teftiş Kurulu Başkanlığına hastanelerin kapatılmasını söylediğini belirtti.
Bakan Memişoğlu, “Bunu savcılığa da bildirince, savcılık 16 Ekim 2024’te iddianamesini bitirip sunuyor. Biz de 18 Ekim’de savcılık iddianamesi bittikten 2 gün sonra da hastanelerin ruhsatlarını iptal ederek kapatıyoruz.” dedi.
Memişoğlu, Yenidoğan çetesiyle ilgili olarak, “olay medyada ortaya çıktıktan sonra hastaneler kapatıldı” şeklindeki eleştirilerin hatırlatılması üzerine, şunları söyledi:
“Dezenformasyon tabii ki bilmeden yapılabilir, gerçekten biz de iyi anlatmamış olabiliriz. O kadar başarılı, eş güdümle çalışılmış, devlet bütün mekanizmalarını kullanarak büyük bir çeteyi ve maalesef bizim bebeklerimizin sağlıksız olmasını, onların suistimallerini, bu kadar olabileceğini biz ancak eylül ayında ispatlayabiliyoruz ve illiyet kurabiliyoruz. Bu da savcının haziran sonunda yazdığı ‘bu illiyeti araştırın’ demesiyle oluyor. Çünkü dosya hep gizli. Yani şunu söylüyorum. Biz diyelim dikkate almasaydık, gittiler, denetlediler bir şey bulamadılar, illiyet yoktu ortada anlatabiliyor muyum? Topluma şunu ifade ediyorum, biz sağlıkta çürük elmaları ayıklamak yetkisindeyiz, kararlılığındayız ve bu konuda hiç kimseye taviz veremeyiz. Bunlar devam edecektir. Bu konuda çürük elmaları bulup, gereğini her zaman yapacağız.”
“DENETİMLERİMİZİ REVİZE EDECEĞİZ”
“Denetimlerin neden yetersiz kaldığı” yönündeki soru üzerine Memişoğlu, “O çete çok profesyonel, kesin ama şu da var, denetimlerimizi de revize edeceğiz, yeniden bir yapılanmaya gireceğiz.” ifadesini kullandı.
Şu anda 3 çeşit denetimlerinin olduğunu aktaran Memişoğlu, şu bilgileri paylaştı:
“Bunlar, olağan denetim, ruhsata dayalı ve hizmete dayalı. Bunlar senede 40-50 bin tane yapılır Türkiye’de. Bir de olağanüstü denetim dediğimiz, şikayete bağlı ya da müdürün yetkisinde olan denetimler var. Biz, hastanelerin hastalarının bilgileri ve durumlarıyla ilgili de denetim mekanizmaları oluşturacağız, biraz daha fonksiyonel denetime dönüşeceğiz. 3-4 aydır da çalışıyoruz, bakan olduktan sonra. Burada özel hastanelerin de bazı yapısal sorunları olduğunu gördük. Özel hastaneleri de disiplinize etmek gerektiği kesin. Bizim denetim mekanizmalarımızı daha güncel hale getirmemiz gerektiğini kesin net söyleyebilirim. Siz ne kadar elektronik sistem de olsanız bunu ne kadar halükarda yapsanız da maalesef bu tür çeteleşmeler, kötü niyetli insanlarla mücadele her zaman olacaktır, olmuştur da.”


















