Her yıl konuşulur ve her yıl türünü bilmediği mantarı yediği için hastanelik olan ya da ölen kişilerle ilgili haberler yapılır. Tam bir bile bile lades durumu. Bir de oldukça uzun süren yağışların ardından Türkiye’nin birçok noktasında güneşin açmasıyla birlikte mantar konusunu yeniden masaya yatıralım istedik. Birbirine benzeyen, birçoğu uzmanlar tarafından bile zorlukla birbirinden ayırt edilen mantarların tam olarak türünü bilmeden yemek ölümcül sonuçlar doğurabiliyor, dediğimiz gibi. Biz de her sene, tüm haberlere ve uyarılara rağmen can yakan bu konuyu kendisini mantar araştırmalarına adamış bir isimler konuşalım istedik. Kendisini ‘mantar araştırmacısı’ olarak tanımlayan ve Türkiye’nin birçok noktasında bu konuda eğitimler veren Mahmut Akdoğan da önemli bazı konularda uyarılarda bulundu.

FARKINDALIK YARATMAK KAMUSAL SORUMLULUK
“Ne yazık ki insanlar bildiklerini sandıkları mantarları yiyerek zehirleniyorlar. Çünkü birçok mantar türü dışarıdan birbirine inanılmaz derecede çok benziyor. Bu yüzden biz de verdiğimiz eğitimlerde sadece yenilebilir mantarı değil onlara çok benzeyen ve zehirli olan mantar türlerini de öğretiyoruz. Doğa bilgisi, yüzeysel değil, bilimsel ve sistematik bir öğrenme süreciyle kazanılır. Bu nedenle mantar zehirlenmelerini önlemenin en etkili yolu yaygın ve sürdürülebilir eğitimdir” diye konuşmasına başlayan Akdoğan, “Bu noktada özellikle İl ve İlçe Tarım Müdürlükleri, Orman Genel Müdürlükleri, belediyeler, kooperatifler ve muhtarlıklara büyük görev düşüyor. Mantar tüketilen bölgelerde eğitim çalışmaları, hem teorik hem de uygulamalı saha eğitimleri şeklinde planlanmalıdır. Doğal kaynakların içinde barındırdığı potansiyel tehlikeler konusunda farkındalık yaratmak, yalnızca bir hizmet değil, kamusal bir sorumluluk” yorumunda bulundu.

BU NOKTALARA DİKKAT
Halk eğitim merkezleri, köy kahvehaneleri, okullar ve sosyal medya üzerinden mantar türleri hakkında temel eğitimler düzenlenmeli.
Zehirli ve yenilebilir mantarların fotoğraflı karşılaştırmalarını içeren rehber broşür kitapçıklar dağıtılmalı.
Mantar mevsimi öncesinde ulusal ve yerel medya aracılığıyla risk uyarıları yayınlanmalı.
Halk pazarlarında satılan mantarların denetimi artırılmalı.
Mantarlar mutlaka pişirilerek tüketilmelidir.
Uygun toplama kapları kullanın. Plastik poşetler mantarın bozulma sürecini hızlandırır. Sepet gibi hava alabilen kaplar kullanılmalı.
İLK YARIM SAATTE ETKİSİ GÖRÜNÜYOR
Mantarı tükettikten sonra 30 dakika ve en geç dört saat sonra bulantı, kusma, ishal, karın ağrısı, terleme, bilinç kaybı gibi durumlar baş gösterirse vakit kaybetmeden en yakın sağlık kurumuna gidilmeli. Ya da 112 Acil durum telefonu aranmalıdır.
KAYBOLMALARA DİKKAT
AFAD yetkilileri kaybolduğunu hissettiği anda bulunduğu yerden ayrılmamalarını, panik yapmamalarını en doğrusunun ise tek başına mantar toplanmaya gidilmemesi ve bildikleri ormanlarda mantar toplanmasını, cep telefonlarının şarjının tam olması, telefon çekerse konum göndermelerini tavsiye ettiler.


















